Selçuk ÇINAR

Selçuk Çınar, ODTÜ Kimya bölümünden mezun olduktan sonra 13 sene boyunca bilişim sektöründe çalıştı. 
Fotoğraf çekmeye, annesinin aile mesleği olan fotoğrafçılığın biteceğine dair söylemi üzerine karar verdi. Antalya'nın ilk fotoğrafçılarından olan dedesi Mehmet Ali Öztemel'in izinden gitmeye karar vererek önce 2006 yılında amatör ruh ile başladığı fotoğrafçılığı 2010 yılından itibaren bu ruha sahip çıkarak profesyonel düzeye taşıdı. 2013 yılında 13 yıllık bilişim kariyerinden tamamen ayrılarak hayatına sadece fotoğraf ile devam etmeye karar verdi.
Selçuk Çınar, fotoğraf hayatına 10 yılda 200 den fazla eğitim sığdırdı, bu süreç içinde Anadolu Üniversitesi Fotoğrafçılık bölümünden onur öğrencisi olarak mezun oldu. Son olarak aldığı İHA0 sertfikasıyla havadan fotoğraf ve video çekimi yapmaya başladı.
Ağırlıklı Ankara'da hizmet verirken İstanbul, Antalya, Eskişehir, Muğla, İzmir, Erzurum ve Samsun gibi Türkiye'nin bir çok şehrinde ve Amerika, New Jersey, Dubai ve Hindistan'da bir çok fotoğraf projesini gerçekleştirdi.
Son 11 yıldır kendisini fotoğraf ile ifade etmek en büyük tutkusu.

Başta mimari fotoğraf olmak üzere reklam, portre ve sokak fotoğrafçılığı uzmanlık alanları arasında en başta gelenler.

Art

"The purpose of art is in washing the dust of daily life off our souls."
Pablo Picasso

Fotograf 

Fotoğraf aşkın F hali bence

Mimari Fotoğrafçılığı Hakkında

Mimari Fotoğrafçılığın Kısa Bir Tarihi

Mimari fotoğrafçılık, binaları ve yapıları güzellikleri, formları ve ayrıntıları yakalamaya odaklanan özel bir fotoğraf türüdür. Mimari tarihini ve mimarinin evrim ve gelişim sürecini belgelemede hayati bir rol oynar. Aynı zamanda mimari tasarımları ve projeleri tanıtmak ve desteklemek için de kullanılır. Bu makalede, mimari fotoğrafçılığın kökenlerini, önemli isimlerini ve tekniklerindeki ve teknolojisindeki gelişme sürecini keşfederek tarihine yolculuk yapacağız.

Erken Dönem

Mimari fotoğrafçılığın kökleri aslında fotoğrafçılığın kendi erken dönemlerine dayanır. 19. yüzyılın ortalarında, fotoğrafçılık henüz çok yeni bir alan olduğu zamanlarda, fotoğrafçılar mimari yapıları yakalamaya çalışmaya başlamışlardı. Ancak o dönemki fotoğraf süreçlerinin sınırlamaları - uzun pozlama süreleri ve büyük ekipmanlar - binaları etkili bir şekilde fotoğraflamanın zorluğuna yol açıyordu.

Mimari Fotoğrafçılığın Öncüleri

Fotoğraf teknolojisi ilerledikçe, alanda önemli katkılarda bulunan bazı öncü isimler ortaya çıktı. Bunlardan biri olan Fransız fotoğrafçı Charles Marville, 19. yüzyılın ortalarında Paris'in mimarisini belgelemesiyle tanınıyordu. Marville'nin fotoğrafları sadece şehrin binalarının büyüklüğünü değil, aynı zamanda Haussmann Dönemi'ndeki kentsel dönüşümün bir kaydı niteliğindeydi.

Diğer bir önemli isim ise Amerikalı fotoğrafçı Julius Shulman'dı. Shulman, özellikle California'daki modern mimari hareketi ile ünlü Richard Neutra ve Charles Eames gibi ünlü mimarların tasarımlarını fotoğraflaması ile ünlendi. Shulman'ın fotoğrafları hem binaları hem de modernist mimari akımını tanıtması bakımından önemliydi.

Tekniklerin ve Teknolojinin Gelişimi

Zamanla hem fotoğraf tekniklerindeki hem de ekipman teknolojisindeki gelişmeler mimari fotoğrafçılığı devrimleştirdi. Daha hassas film ve hızlı kayıt süreleri sayesinde fotoğrafçılar binaların ayrıntılarını daha keskin ve net bir şekilde yakalayabildiler. Dijital fotoğrafçılığın ve görüntü işleme yazılımlarının ortaya çıkışı ise fotoğrafçılara yeni ifade biçimleri kazandırdı.

Çağdaş Mimari Fotoğrafçılık

Günümüzde mimari fotoğrafçılık fotoğrafçılığın bir alt dalı olarak gelişmeye devam ediyor. Çağdaş mimari fotoğrafçılar, farklı teknikler ve stiller kullanarak mimari tasarımların özünü yansıtmaya çalışıyorlar. Bazıları binaların büyüklüğünü ve ölçeğini yansıtırken, diğerleri ışık ve gölge etkileşimini kullanarak ayrıntıları vurguluyor. İnsansız hava araçlarının da katkısıyla artık binalar daha farklı açılardan görüntülenebiliyor.

Mimari Fotoğrafçılığın Günümüzdeki Rolü

Mimari fotoğrafçılık modern dünyada birçok amaca hizmet ediyor. Sadece mimari tarihin belgelenmesi ve kültürel mirasın korunması değil, aynı zamanda mimari tasarımları ve projeleri potansiyel müşteriler, yatırımcılar ve geniş kitlelere tanıtmak ve pazarlamak için de önemli bir araç. Mimari dergilerde, pazarlama malzemelerinde ve online platformlarda kullanılan fotoğraflar, binaların estetiğini, işlevselliğini ve özgünlüğünü ortaya koyuyor.

Sonuç olarak Mimari fotoğrafçılık tarihsel süreç içinde küçük başlangıçlarından günümüze kadar büyük mesafeler kat etti. Fotoğraf teknolojisi ve beşeri ihtiyaçlarla eşgüdüm halinde gelişti ve mimari tarihin korunmasında, tasarımların tanıtılmasında hayati rol oynadı. Mimarlık alanındaki değişimlerle birlikte, mimari fotoğrafçılığın da dönüşmeye ve sınırları zorlamaya devam edeceğini düşünüyorum. Umarım bu makale mimari fotoğrafçılık tarihindeki insan öykülerine ve bakış açılarına biraz ışık tutmuştur.

Bence o erken dönem fotoğrafçıları, şehrin her gün değişen sokaklarını belgeleme çabasıyla gerçekten keşfedici ruhu yaşıyor olmalılar. Büyük kameraları ve uzun poz sürelerine rağmen, gelecek nesillere örneğin Paris'in ruhunu aktarmak için büyük sabır gösterdiler. Onların çabasına hayran kalıyorum.

Julius da, California'nın modern tasarımlarına aşık oldu ve o mutluluğu başkalarıyla paylaşmak istedi. Fotoğraflarıyla pek çok yapıya can verdi, sanki o modern yaşam alanlarındaki sıcak akşamlarda arkadaşlarıyla vakit geçiriyormuşsunuz hissi uyandırıyor. Bu yeteneğiyle insanların mekanlara bağlanmasına yardım etti.

Teknoloji ilerledikçe işler daha kolaylaştıysa da, asla kolay olmadı. Her bir mimari fotoğrafçı yeni açılardan güzel kareler yakalamak ya da ışığın o anki etkisini yansıtmak için büyük emek harcadı. Ancak hep güzelliği paylaşma inancı taşıdılar.

Günümüz fotoğrafçıları da zevk alıyor galiba meydan okumalardan. Hangi açıdan, hangi detayı vurgulayacaklarına karar vermek onlar için de bir sanat gibi.

En önemlisi bu fotoğraflar hepimizin ortak geçmişinden parçaları koruyor. Zaman içinde tasarımları farklı boyutlardan keşfetmemize, onları daha iyi anlamamıza yardım ediyor. Aynı zamanda mimarların da fikirlerini paylaşmalarına ve yeni mekanlar oluşturmalarına olanak sağlıyor.

Sonunda aslında hep o binaları değil, onların içindeki yaşamı yansıtma çabası anlatılıyor bana. Her döneme ait mimari fotoğrafçılar, nesiller boyu paylaşmak istedikleri duyguları ve anıları biriktirmiş gibi geliyor. Devam eden her aşamada o iz bırakan fotoğrafçıların gözünden de bakmaya çalışacağım.

Fotoğraf için!

Sizinle hemen iletişime geçebilmemiz için mesajınızı bekliyoruz.

adres

Ankara TÜRKİYE